Türkiye Cumhuriyeti’nin Kuruluşu ve Atatürk Devrimleri

Ferhan Çeçen

Giriş

Mustafa Kemal Atatürk

Milli Mücadele’nin başlangıcı Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a çıktığı 19 Mayıs 1919 tarihi olarak kabul edilir. Milli Mücadele’yi ele alan ilk makalemde Samsun’a çıkış haritasını esas alarak, bu tarihten Cumhuriyetin ilanına kadar geçen süreyi astrolojik göstergelere bakarak incelemiştim (1).

Bu makalede ise 29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyetin ilanından başlayarak Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatına kadar geçen süre içindeki önemli reformları ele almayı ve bunları astrolojik göstergelerle incelemeyi amaçlamaktayım.

Cumhuriyetin İlanı ve Atatürk’ün Cumhurbaşkanı Seçilmesi

Türkiye Cumhuriyeti 29 Ekim 1923 günü saat 20:30’da Ankara’da ilan edilmiştir. Türkiye’nin natal haritası olarak bu harita esas alınmaktadır (Şekil 1).

Cumhuriyetin ilanından 15 dakika sonra Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Paşa saat 20:45’te Cumhurbaşkanı seçilmiştir (Şekil 2). Mustafa Kemal Atatürk, en büyük eseri olarak Cumhuriyetin kuruluşunu gördüğünü ifade etmiştir.

Mustafa Kemal
Şekil 1. 29 Ekim 1923 tarihinde saat 20:30’da Ankara’da Cumhuriyetin ilanı
Mustafa Kemal
Şekil 2. 29 Ekim 1923 tarihinde saat 20:45’te Ankara’da Mustafa Kemal Paşa’nın Cumhurbaşkanı seçilmesi

İki harita (Şekil 1 ve 2) arasındaki önemli bir fark, Ay’ın İkizler’deki anaretik dereceden çıkıp Mustafa Kemal Paşa’nın Cumhurbaşkanı seçildiği sırada yöneticisi olduğu Yengeç burcuna ilerlemiş olmasıdır. Ayrıca Güneş 4.evin sonlarında bulunmaktadır.

Mustafa Kemal Atatürk’ün doğum tarihi 1881 olarak alınmaktadır, doğduğu ay ve saat ise maalesef bilinmemektedir. Kendisinin “annesinden işittiğine göre, bir bahar mevsiminde doğmuş olduğunu” söylediği ve Milli Mücadele’nin başlangıcına atıf yaparak “bu bir 19 Mayıs günü niçin olmasın?” dediği ve bu yüzden doğum tarihini “19 Mayıs 1881” olarak kabul ettiği bilinmektedir; fakat bu simgesel bir tarihtir (2). Hatta 1881 olarak kabul edilen doğum tarihinde bile sapma olabileceği belirtilmektedir. Bu belirsizlik yüzünden, Cumhuriyetle ilgili gelişmeleri incelerken, kişisel bir doğum haritasının yerine, Cumhuriyetin ilanını ve/veya Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhurbaşkanı seçilişini gösteren haritaları kullanmak doğru olacaktır.

Prenatal Yeniay (10 Ekim 1923)

Chart
Şekil 3. Cumhuriyetin ilanından önceki prenatal Yeniay

Natal haritaları ele almadan önce prenatal Yeniay haritasını incelemek faydalı olabilir. Prenatal Yeniay karmik durumlarla ilişkilendirilir. Prenatal Yeniay’da tek tarafta kalmış olan Uranüs adeta tüm haritaya hâkim olan gezegendir (Şekil 3). 4.ev devlet haritalarında vatanı temsil ettiği için burada bulunan Uranüs muhtemelen devletle ilgili büyük bir devrimin geleceğini simgelemektedir ki bu da yakında Cumhuriyetin ilan edilmesidir.

Prenatal Yeniay haritasında Terazi burcunun çok vurgulandığı ve Akrep burcunun yükseldiği görülmektedir. Dolayısıyla, gerek prenatal Yeniay’da gerekse Cumhuriyetin ilanında Terazi-Akrep vurgusu dikkat çekmektedir.

Bir görüşe göre, bir kişi söz konusu olduğunda, prenatal ile natal haritalarda Güneş farklı burçlarda bulunduğunda, karmik plan ile gerçek hayattaki plan birbirinden farklıdır (3). Aynı düşünce muhtemelen bir devlet haritasına da uygulanabilir. Prenatal Yeniay’ın Terazi’de gerçekleşmesi ve Terazi vurgusu (Şekil 3), özünde barış içinde, tarafsız kalmayı simgeleyebilir ki, Atatürk’ün 20 Nisan 1931 tarihindeki “Yurtta sulh, cihanda sulh” sözü buna çok uymaktadır. Bu duruş daha sonra devlet politikası olarak uygulanmıştır. Öte yandan Şekil 1’de Cumhuriyetin ilanı sırasında Güneş’in Akrep burcuna ilerlemiş olması ve Akrep’in iki gezegenle daha vurgulanması, gerçek hayatta çetrefil, mücadele gerektiren durumlarla karşılaşmayı, fakat aynı zamanda dayanıklı ve güçlü olmayı simgeliyor olabilir.

Cumhuriyetin İlanı (29 Ekim 1923)

Cumhuriyetin ilanını gösteren harita (Şekil 1) bize ilginç veriler sunmaktadır:

Uranüs Vurgusu:

Bu haritadaki en dikkat çekici unsur, prenatal Yeniay haritasında olduğu gibi Uranüs’ün tek tarafta kalmasıdır. Aynı zamanda Uranüs’ün MC ile birleşmesi devrim niteliğinde bir değişime işaret etmektedir. Öte yandan, tarihsel dokümanlardan bu değişimin o kadar da kolay olmadığı, zira Mustafa Kemal Paşa’nın yol arkadaşlarından bazılarının saltanat ve hilafetin devamı fikrinde oldukları anlaşılmaktadır.

Çok ilginç bir şekilde Uranüs-MC birleşimi teması, 1919-1923 tarihleri arasındaki üç önemli haritada birden tekrarlanmaktadır:

  1. Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a çıkmasından önce 30 Nisan 1919 tarihinde gerçekleşen prenatal Yeniay’a ait haritada (harita gösterilmemiştir).
  2. 19 Mayıs 1919 tarihinde Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a varışı gösteren ve Milli Mücadele’nin başlangıcını temsil eden haritada (bakınız: makale (1))
  3. Cumhuriyetin ilanını gösteren haritada (Şekil 1).

Tüm bu haritalar o zamanın beklenmedik bir atılımı desteklediğini göstermektedir.

3/9 Eksenindeki Yerleşimler:

Önceki makaleden görüleceği üzere Milli Mücadele’nin başlangıcını simgeleyen 19 Mayıs 1919 tarihindeki haritada Uranüs, 12/6 ekseninde yerleşmiş Ay düğümlerine kare yaparak var olma ile ilgili bir konuya işaret etmektedir (1). Şekil 1’de görülen Cumhuriyetin ilanı haritasında ise Uranüs 3/9 eksenine vurgu yapmaktadır.

Haritalarda 3/9 (İkizler/Yay) ekseni daha ziyade fikirsel hususları simgeleyip, düşünce, iletişim, bilgi edinme, bilgi yayma ve inanç gibi konularla ilgilidir. Cumhuriyetin ilanı sırasında (Şekil 1) Uranüs gezegeninin 9.evde (Yay’ın yeri) bulunması; muhtemelen özgürlüğü, bağımsızlığı, dogmalara karşı çıkmayı simgelemektedir. Öte yandan, buradaki Güney Ay Düğümü (GAD), Uranüs’ün simgelediklerinin aksine, alışkın olunan geçmişe, ondan öğrenilenlere çekilmeyi gösterir. Kuzey Ay düğümü (KAD) ise bu hayatta neyin öğrenilmesi veya oluşturulması gerektiğini tarif eder. GAD’ın 9.evde yer alması, öğrenilmiş dünya görüşlerine, tasavvurlara, inançlara, dogmalara işaret ederken, Uranüs ile birleşmesi bunlardan sıyrılma gereğini gösterebilir.

KAD’ın 3.evde yer alması, çevreye açık olmayı, objektif görüşü, bilgi edinmeyi, öğrenmeyi (3.ev: İkizler’in yeri), Başak burcunda bulunması ise somut adımlarla, gerçekçi bir şekilde eskiden gelen dünya görüşlerinden (GAD-9.ev) sıyrılarak ilerlemeyi gösteriyor olabilir. Daha sonra belirtileceği gibi Cumhuriyetin ilanından sonra bu yönde çeşitli atılımlar gerçekleştirilmiştir. Mustafa Kemal Atatürk’ün “Cumhuriyet; fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister” sözü tam da 9/3 eksenindeki GAD/KAD ile uyumludur.

Açı Kalıpları ve Açılar:

Cumhuriyetin ilanı haritası (Şekil 1), daha önceki makaledeki Milli Mücadele haritasıyla (1) kıyaslandığında daha yumuşak açılar içermektedir. Ayrıca suda büyük bir üçgen oluştuğu görülmektedir: Uranüs 1.evdeki Plüton ve 5.evdeki Venüs ile üçgen yapmaktadır. 9. ve 1.evler arasında sıkı bir açıyla oluşmuş Uranüs-Plüton üçgeni, modern, alışılmadık, köklü bir dönüşümü gösterirken, Uranüs-Venüs üçgeni kadınlarla ilgili değerlere, muhtemelen kadın haklarıyla ilgili değişime, Plüton-Venüs üçgeni ise kadınların durumunu kökten değiştiren hususlara veya yeni sistemde kadınların gücüne işaret ediyor olabilir. Plüton-Uranüs-Venüs üçgeninin ateş evlerinde (1., 5., ve 9. ev) bulunması, ayrıca bu dönüşümlerin büyük bir iradeyle ve şevkle gerçekleştirildiğini gösterebilir.

Şekil 1’de görüleceği üzere üç önemli gezegenin Aslan burcunun yeri olan 5.evde bulunması, Cumhuriyetle birlikte kendini ifade etmeyi, kendi gidişatını belirlemeyi, kendi kimliğini sergilemeyi, dolayısıyla ulusun egemenliğini simgeliyor olabilir. “Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir” prensibini Mustafa Kemal Paşa Cumhuriyet kurulmadan önce ifade etmiştir. Öte yandan, egemenliğe kolay bir şekilde ulaşılmadığı, bunun için çok mücadele verildiği, natal ve prenatal Yeniay haritalarındaki Akrep vurgusundan da anlaşılmaktadır.

Haritada sudaki büyük üçgenin yanı sıra, bağımsız açılar da bulunmaktadır. Yükselen burcun yöneticisi olan ve devlet haritalarında halkı simgeleyen Ay 12.evde kalmış olup, anaretik derecede bulunmaktadır. Bu göstergeler Cumhuriyetin kurulduğu yıllarda savaşlardan çıkmış olan halkın yoksulluğunu, çaresizliğini, eğitimsizliğini simgeleyebilir. Öte yandan, Huber orbları esas alındığında Ay’ın sadece yumuşak açılar yaptığı görülmektedir.

Ay’ın Merkür-Satürn ile yaptığı üçgen açı, Cumhuriyetin ilanıyla birlikte yaşanan gelişmeleri çok iyi simgelemektedir. Merkür-Satürn birleşimi, eğitimle, bilimle, düşünce dünyasıyla ilişkilendirilebilir. Hava burçları arasında Ay’ın partil Merkür-Satürn ile olan bu yumuşak açısı, toplumun eğitim ve bilimle kalkınmasını gösteriyor olabilir ki daha sonra belirtileceği gibi Mustafa Kemal Atatürk kendisini buna özellikle adamıştır.

Şekil 1’de görülen diğer bir açı 2.evdeki Neptün’ün, 5.evdeki Venüs-Jüpiter ikilisiyle yaptığı kare açıdır ki haritadaki tek sert açı olma özelliği taşımaktadır. Öte yandan bu kare açının, yumuşak kabul edilen gezegenler arasında oluştuğu dikkat çekmektedir.

Transitler, ikincil progresler ve Yaş Noktası ile Cumhuriyetin ilanından sonraki gelişmelerin incelenmesi

Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyetin ilanından 10 Kasım 1938 tarihindeki vefatına kadar geçen 15 sene içinde siyasi, hukuki, sosyal ve ekonomik alanlarda devrim niteliğinde birçok reform gerçekleştirmiştir. Hayatı incelendiğinde bu reformların birçoğunu esasında Milli Mücadele yıllarında, hatta bundan da önce çok genç yaşlarda hayal ettiği anlaşılmaktadır. Örneğin, henüz Milli Mücadele sırasında Cumhuriyet rejimine geçilmesi fikrindedir, fakat bunu bir sır gibi saklamıştır. Ekim 1927’de okuduğu “Nutuk” adlı eserinde saltanattan Cumhuriyet’e doğru yürürken muhalefet oluşturmamak için gizli hareket etmeye mecbur olduğunu ifade etmektedir (4).

Bu bölümde önemli reformlardan bazıları ele alınarak zamanın kalitesi; transitler, ikincil progresler ve Yaş Noktası yöntemleri kullanılarak açıklanmaya çalışılacaktır (Yaş noktası ile ilgili temel bilgiler EK’te sunulmuştur). Bunu yaparken gerek Cumhuriyetin ilanı (Şekil 1) gerekse Mustafa Kemal Paşa’nın Cumhurbaşkanı seçilmesi (Şekil 2) ele alınabilir, zira devrimler kendisinin önderliğinde gerçekleşmiştir.

Halifeliğin Kaldırılması (3 Mart 1924)

Cumhuriyetin ilanını takip eden en önemli gelişmelerden biri halifeliğin kaldırılmasıdır. 1 Kasım 1922'de saltanat kaldırıldığı halde, halifelik yetkileri dini konularla sınırlandırılmış olarak devam etmiştir. Mustafa Kemal Paşa, halifeliğin yeni rejim için bir huzursuzluk kaynağı olacağını ve gerçekleştirilmesi düşünülen inkılâpları engelleyeceğini gördüğünden 3 Mart 1924 tarihinde halifelik kaldırılmıştır.

Cumhuriyetin ilanı haritası (Şekil 1) esas alındığında, bu sıralarda Yaş Noktasının 3/9 eksenindeki Kuzey/Güney Ay düğümlerine yumuşak açılar yaptığı görülmektedir ki din ile de ilgili olan 9.ev halifeliği temsil edebilir. Ayrıca Mustafa Kemal Paşa’nın Cumhurbaşkanı seçilmesine ait haritaya göre (Şekil 2) Yaş Noktasının bundan kısa bir süre önce 1.evdeki Plüton üzerinden geçtiği, böylelikle 9.evdeki Uranüs ile olan üçgeni tetiklediği görülmektedir. Halifeliğin kaldırılması çok köklü (1.evdeki Plüton) ve önemli bir devrimdir (9.evdeki Uranüs), zira Cumhuriyetle birlikte laik düzenin kurulması yolunda önemli bir adım olmuştur.

Yeni Anayasanın Kabulü (20 Nisan 1924)

1924 yılındaki önemli gelişmelerden biri de halifeliğin kaldırılmasının ardından 20 Nisan 1924 tarihinde Yeni Anayasanın kabul edilmiş olmasıdır. Bu da yine Plüton-Uranüs ve Ay düğümlerinin tetiklendiği sırada olmuştur. Türkiye haritasında 1.evde bulunan Plüton’un genelde önemli gelişmeleri açıklayan bir gösterge olduğu anlaşılmaktadır. Plüton ayrıca Milli Mücadele’nin başlangıcında da 1.evde bulunup, birçok gelişmeyi açıklamaktadır (1).

Transit Satürn 20 Aralık 1923’te Akrep’e girdikten sonra 30 Ekim 1924 tarihinde 5.evdeki Güneş’in üzerinden geçmiş, daha sonra Venüs’ten geçerek Ocak 1926 sonuna kadar Jüpiter’e ulaşmıştır. Transit Satürn’ün 1924-1926 yılları arasında Akrep’teki bu gezegenlerden geçişi, transit Uranüs’ün de 18 Aralık 1923 tarihinde MC ile birleştikten sonra 10.eve geçmesi, devlet yapısıyla ilgili birçok somut gelişmeyi açıklamaktadır.

Yaş Noktasının Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasının ardından 1929 yılının ortalarına kadar Yengeç burcunda seyretmesi ise ilk yıllarda yeni bir “yuva” (Yengeç) kurma temasını hatırlatmaktadır.

Eğitimde Reform (1924)

Mustafa Kemal Paşa eğitim konusundaki çalışmalara daha Kurtuluş Savaşı yıllarında başlamıştır, çünkü Osmanlı eğitim sisteminin çağa göre çok geri kaldığını bilmektedir. Milli Mücadele yıllarında

En mühim, en esaslı nokta eğitim meselesidir. Eğitimdir ki, bir milleti ya hür, müstakil, şanlı, yüksek bir cemiyet halinde yaşatır ya da bir milleti esaret ve sefalete terk eder

sözleri eğitime niçin önem verdiğini açıklamaktadır. Örneğin Kurtuluş savaşı sırasında dahi, öğretmenlerle ilgili bir toplantının iptal edilmesini istemeyerek,

Cahillikle, ilkellikle savaş, düşmanla savaştan daha az önemli değildir

diyerek kendisinin de konuşma yapacağını belirtmiştir.

Osmanlı devrinin son zamanlarında modern tipte okullar, yüksekokullar ve Darülfünun açılmıştı; ancak dini esaslara dayanan, orta ve yüksek eğitimi kapsayan medreseler kapatılmamıştı. İki farklı tipte kurumdan birbirlerine zıt hayat görüşüne sahip kimseler yetişmekteydi. Mustafa Kemal Paşa toplumda oluşmuş bu “mektep-medrese” ayrımının sakıncalarını görerek kaldırılacağını söylemiştir.

Mustafa Kemal Paşa’nın 1924'te

Dünyada her şey için, maddiyat için, maneviyat için, başarı için en hakiki mürşit (yol gösterici) ilimdir, fendir. İlim ve fennin dışında mürşit aramak gaflettir, cehalettir, dalalettir (doğru yoldan sapmaktır)

şeklindeki sözleri neye göre yönlenmek gerektiğine işaret etmektedir.

“Yenilmesi gereken en büyük düşman cehalettir” diyen Mustafa Kemal Paşa’nın yaklaşık 1924 yılından itibaren çok büyük bir eğitim seferberliği başlattığı görülmektedir. Çağdaş bir eğitim sisteminin kurulması için 3 Mart 1924'te Tevhid-i Tedrisat (Öğretim Birliği) Kanunu kabul edilmiştir. Bu kanunla medreseler kaldırılarak, bütün okullar Maarif Vekâleti’ne (Milli Eğitim Bakanlığı) bağlanmıştır. Bundan sonra din eğitimi kurumları Bakanlığa bağlı olarak oluşturulmuştur. Bu gelişmeler sırasında Şekil 1’e göre transit Uranüs’ün MC’den geçip 10.eve ulaştığı, ayrıca Şekil 2’ye göre Yaş Noktasının Plüton ile birleştiği görülmektedir.

2 Mart 1926'da ise maarif teşkilâtı hakkındaki kanun kabul edilerek laik eğitime uygun eğitim programları belirlenerek çeşitli okullar açılmış, ilkokul zorunlu hâle getirilmiştir. Bu sıralarda Türkiye’nin natal haritasında (Şekil 1) transit Satürn’ün Jüpiter’i tetiklediği, 10.evde transit Uranüs ve Merkür’ün (eğitimde reform) birleştiği, transit Ay düğümlerinin (tr.KAD 1.ev/tr.GAD 7.ev) 4.evdeki Merkür-Satürn’e partil kare yaptığı görülmektedir. Tüm bu göstergeler ülkede eğitimle ilgili gelişmeleri açıklar niteliktedir.

Mustafa Kemal Atatürk, 1927 yılından başlayarak yetişmiş insan gücüne sahip olmak için başarılı öğrencileri üniversite öğrenimi için yurtdışına göndermiş, daha sonra 1933 yılında Üniversite reformunu gerçekleştirmiş ve modern anlamda üniversitelerin kurulmasını sağlamıştır. Bu amaçla yurtdışından, özellikle Almanya’dan, birçok bilim adamını Türkiye’ye davet etmiştir.

Medeni Kanun ve Kadın Hakları (4 Ekim 1926)

Mustafa Kemal Paşa gençliğinden beri toplum içinde kadınlarla erkeklerin ayrılmasına, kadınların gerekli eğitimi almamasına ve aynı haklara sahip olmamasına karşı çıkıp, kadın-erkek eşitliği fikrini birçok yerde dile getirmiştir. Bu konudaki ifadelerinden bazıları şu şekildedir:

Kadınlarını okutmayan milletler yıkılmaya mahkûmdur

ve

… Bizim dinimiz, hiçbir zaman kadınların erkeklerden geri kalmasını istememiştir. Allah’ın emrettiği şey, erkek ve kadının beraber olarak bilim ve bilgiyi kazanmasıdır. Kadın ve erkek bu bilim ve bilgiyi aramak ve nerede bulursa oraya gitmek ve onunla donanmak zorunluğundadır… (5).

4 Ekim 1926 yılında yürürlüğe giren Türk Medeni Kanunu ile kadınlar erkeklerle eşit haklara sahip olmuş, miras, mülkiyet, velayet hakkı, evlenme, boşanma, mahkemelerde tanıklık hakkı gibi konulardaki eşitsizlik ortadan kaldırılmıştır. Tek kadınla evlenme ilkesi kabul edilmiştir. Kızların evlenmesi için 18 yaşını bitirmiş olma şartı getirilmiş, zorla evlendirilmenin önüne geçilmiş, resmî nikâh şartı getirilmiştir. Bu tarihte transit Kuzey Ay Düğümü’nün partil olarak 1.evdeki Plüton’u tetiklediği, transit Satürn’ün ise 5.evdeki Jüpiter üzerinde olduğu görülmektedir. Ayrıca progres Ay 2.evden ve dışa dönük Aslan burcundan 5.evdeki Güneş’e kare yaparak kadınların durumuyla ilgili (Ay) yeni bir bilince (Güneş) çok iyi işaret etmektedir.

Harf Devrimi: Latin Harflerine Geçiş (1 Kasım 1928)

Cumhuriyet devrindeki en çarpıcı devrimlerden biri yazının değişmesidir. Türkler, İslam’ı kabul ettikten sonra Arap harflerini kullanmaya başlamışlardır, zira Arap harflerine “kutsallık” atfedilmiştir. Öte yandan, Arap alfabesinin hiçbir şekilde Türkçenin bünyesine uygun olmadığı ve okuma yazma öğrenme yolunda bir engel olduğu görülmüştür. Bu konudaki tartışmalar Tanzimat ile hız kazanmıştır. Mustafa Kemal Paşa’nın da henüz çok genç yaşlarda bir harf devriminin gerekliliği üzerine düşünmeye başladığı bilinmektedir.

Mustafa Kemal Paşa’nın gayretiyle önce 1 Haziran 1928’den itibaren resmî kuruluşlarda uluslararası rakamların kullanılmasına başlanmıştır. 1 Kasım 1928’de ise Latin harflerine geçilerek Harf Devrimi gerçekleştirilmiştir. Hazırlanan yeni alfabede Türkçedeki sesleri karşılamak amacıyla türetilmiş harfler de bulunmaktadır. Harf Devriminin ana hedefi, okur-yazar oranını yükseltmek, eğitimi kolaylaştırmak ve Batı uygarlığına yaklaşmaktır. Yeni alfabeyi kısa zamanda bütün halka öğretmek için Millet Mektepleri kurulmuştur.

Şekil 1’deki Cumhuriyet haritası üzerinde ilerleyen Yaş Noktasının 1928 yılının başlarında önce Jüpiter’e üçgen, sonra yurtta yazıyla ilgili bu somut gelişmeyi temsil eden Merkür-Satürn birleşimine kare yapması, sonra da Aslan burcuna geçmesi bu konuyu gayet iyi simgelemektedir. Aynı tarihlerde progres Ay’ın 3.evde (İkizler’in yeri) bulunması, 4.evdeki progres Merkür’e ve 5. evdeki natal Güneş’e sekstil açı yapması da yine aynı konuya vurgu yapmaktadır.

Dil Devrimi (1932)

Osmanlıca adı verilen dil, Osmanlıda eğitimli ve seçkin zümrenin kullandığı, Arapça ve Farsçanın çok etkisi altına girmiş bir yazışma ve edebiyat diliydi, gündelik hayatta halk tarafından konuşulan bir dil değildi. Harf Devriminden birkaç yıl sonra gerçekleştirilen Dil Devrimiyle dilin özellikle Arapça ve Farsçadan gelen sözcüklerden arındırılması, yüzyıllarca unutulan Türkçe sözcüklerin tekrardan dile yerleştirilip, tek tipte, konuşma diline yakın, anlaşılır bir millî dilin oluşturulması amaçlanmıştır.

Dil Devrimi, 12 Temmuz 1932 tarihinde Mustafa Kemal Atatürk öncülüğünde Türk Dil Kurumu aracılığıyla başlatılmıştır. Bu devrimin sonunda bugünkü modern Türkçeye ulaşılmıştır. Dil Devrimi, Türkiye’de uluslaşma süreci ve okuma yazmanın kolaylaşması açısından çok önemli bir adımdır. Bu tarihte transit Jüpiter’in 3.evin tam başında olduğu ve Merkür-Satürn kavuşumuna sekstil açı yaptığı görülmektedir. Gerek 3.ev gerekse Merkür-Satürn kavuşumu dil ile çok ilgili göstergelerdir.

Kadınlara seçme ve seçilme hakkının tanınması (1930-1934)

Mustafa Kemal Atatürk'ün girişimiyle kadınların yaşama katılmaları yönünde bir dizi değişiklik yapılarak, kadınlara birçok yerde seçme ve seçilme hakkı verilmiştir. 5 Aralık 1934'te ise Anayasa'da yapılan bir değişiklikle kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkı tanınmıştır.

3 Mayıs 1930’da başlayan bu gelişmelere bakıldığında transit Mars’ın kısa bir süre önce 9.evdeki Uranüs üzerine geldiği görülmektedir; bilindiği üzere 9.ev hukuk konularıyla da ilgili olduğu için Mars bu konudaki gayrete işaret etmektedir. Transit Plüton ise 5.evde bulunan ve kadın simgesi olan Venüs’e üçgen açı yapmıştır.

Yaş Noktası ise önce Kasım 1930’da Güneş’e, sonra Mayıs 1934’de Venüs’e kare yapmış, 1934 sonlarında Neptün’le birleşmiş, sonra da hukuk konularıyla ilgili Jüpiter’e kare yapmıştır. Bunlar, kadınlarla ilgili büyük ideallerin (Neptün kare Venüs-Jüpiter) bilinçli bir şekilde (Güneş) gerçekleştirildiği anlamına gelebilir. Yaş Noktası bu sıralarda Aslan burcundan ve 2.evden geçerken kendinden emin bir şekilde ilerleme, yeniden yapılanma, yaratıcılık gibi özelliklerin ön plana çıktığı görülmektedir.

Transit Plüton ise 1933 yılının sonuna doğru 1.evden üçgen açıyla 5.evdeki Jüpiter’i desteklemektedir. Nisan 1933’de progres Venüs’ün, Ağustos 1934’te ise progres Ay’ın hak ve hukuku temsil eden Yay burcuna geçmiş olması, kadın hakları bakımından önemli bir göstergedir. Bu iki kadın simgesi, 1934 sonlarında 5.evde Yay burcunda neredeyse birleşmiştir ki hem kadınların hukuki durumunu hem de özgürlük adımlarını ifade etmektedir. Eylül 1933 tarihinde 5.evde progres Yeniay fazı oluşması da ülkenin yeni bir faza girdiğine işaret etmektedir.

Soyadı Kanunu (21 Haziran 1934) ve Atatürk Soyadı (24 Kasım 1934)

Osmanlı Devleti zamanında kişilerin soyadlarının olmaması çeşitli zorluklar yaratmaktaydı. Mustafa Kemal Paşa’nın girişimiyle 21 Haziran 1934'te Soyadı Kanunu çıkartılmıştır. Meclis de Mustafa Kemal Paşa’ya 24 Kasım 1934 tarihinde “Türklerin babası” anlamına gelen Atatürk soyadını vermiştir. Bunlar da yine 5.evdeki progres Yeniay fazında gerçekleşmiştir.

Laikliğin Anayasaya girmesi (5 Şubat 1937)

Laiklik, din ve siyasetin birbirine karışmaması olarak belirtilmektedir. 1924 Anayasasında halen “devletin dini İslamdır” ibaresi yer alırken, 10 Nisan 1928 tarihinde bu ibare kaldırılmış, laik hukuk devleti yolunda ilk adım atılmıştır. 5 Şubat 1937 tarihinde ise cumhuriyetçilik, milliyetçilik, halkçılık, laiklik, devletçilik, inkılâpçılık olan Atatürk ilkeleri, Türkiye Cumhuriyeti'nin temel özellikleri olarak 1924 Anayasası'na eklenmiştir. Atatürkçü laiklikte, devlet işlerine karıştırılmamak koşulu ile tam bir din ve inanç özgürlüğü vardır. Buna yakın tarihlerde Yaş noktasının Kuzey Ay Düğümü’nün de bulunduğu 3.evden, 12.evdeki Ay’a sekstil açı yaptığı, kısa bir süre sonra da Başak burcuna geçtiği görülmektedir. Bununla 3.evde bulunan Kuzey Ay Düğümü de tetiklenmiştir. Tüm bunlar, halk (Ay) için, tarafsız ve inanç konularından bağımsız (3.ev) olan bir dünya görüşünün benimsenmesi yönünde somut bir adım atıldığını göstermektedir. Progres Güneş ise natal Venüs üzerine gelerek, haritadaki büyük üçgeni de tetiklemiştir ki bu üçgen büyük reformlarda hep rol oynamıştır. Transit Satürn ise 10.evden haritadaki natal Venüs’e üçgen yaparak devletle ilgili sevindirici yeni bir düzenlemeye geçildiğine işaret etmektedir.

Mustafa Kemal Atatürk zamanında bunların yanı sıra uluslararası takvim ve saat kabul edilmiş, batılı tarzda kıyafete geçilmiş, ekonomi, sanayi, tarım, güzel sanatlar gibi birçok alanda reformlar yapılmıştır.

Son sözler

Mustafa Kemal Atatürk sadece Milli Mücadele’nin kahramanı değil, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran ve devrimleriyle toplumu yeniden inşa eden bir liderdir. Belçikalı aydın Daniel Dumoulin'in söylediği şu söz ne kadar da doğru:

Türkiye, Atatürk’ü Allah’a borçlusun, geriye kalan her şeyi de Atatürk’e!…


Kaynaklar

Atatürk 1926: Yazar için sayfaya bakın, Kamu malı, Wikimedia Commons aracılığıyla
Yazar tarafından sağlanan grafikler

1. Ferhan Çeçen (2024) Milli mücadele haritası ve yaş noktası yöntemiyle incelenmesi, https://www.astro.com/astrology/in_cecen1024_t.htm

2. Atatürk’ün doğum tarihi üzerine, T.C. Türk Tarih Kurumu, https://ttk.gov.tr/ataturkun-dogum-tarihi-uzerine/

3. J.Claude Weiss (2016) Karmische Horoskopanalyse, Band II, 4.überarbeitete Auflage, Edition Astrodata.

4. Gazi Mustafa Kemal (1927), NUTUK, Kaynak Yayınları, ISBN: 978-975-343-966-4 (Tk. No.), 1.baskı, Eylül 2015.

5. Türk Kadını ve Kadın Hukukunda Devrim, Atatürk Araştırma Merkezi, https://atam.gov.tr/turk-kadini-ve-kadin-hukukunda-devrim/


Not: Huber haritası ve buna ait Yaş noktası tablosu astro.com adlı web sitesinden çıkartılabilir. Veri girildikten sonra: Harita çizim stili-Huber stili, Koch ev sistemi, Ek tablolar


EK: Yaş Noktası Yönteminin Esasları

Yaş Noktası, haritada bir zaman boyutu olduğu, haritanın adeta bir “yaşam saati” olarak işlediği esasına dayanır. Bu saat doğum anında Yükselen burç derecesinden (AC’den) işlemeye başlar ve saat ibresinin aksi yönünde 12 ev boyunca ilerler. Dolayısıyla Yaş Noktası; yaşın, başka bir ifadeyle zamanın ilerletilmesine dayanan bir yöntemdir. Bu yöntemde Koch evleri kullanılır ve her ev 6 yaşı (6 yılı) kapsar. Dolayısıyla 72 yaşında (72 yıl sonra) Yaş Noktası tekrar AC’ye ulaşır ve döngü devam eder.

Yaş Noktası, haritada yaşa göre (zamana göre) saat ibresinin aksi yönünde ilerlerken çeşitli evlerden ve burçlardan geçer; geldiği yerden gezegenlere de çeşitli açılar yapar. Her haritada evlerin genişliği, bu evlerde bulunan burçlar ve gezegenlerin yerleşimi farklıdır. Dolayısıyla Yaş Noktasının gezegenlere yapacağı açılar da değişir. Böylelikle Yaş Noktası ilerledikçe tamamen o haritaya özgü gelişimler ortaya çıkar.

Örneğin, Şekil 1’de görülen Cumhuriyetin ilanına ait haritada Yaş Noktası 29.10.1923 tarihinde AC’den başlayarak zaman geçtikçe aşağıdaki şekilde ilerleyecektir (1 ev= 6 yıl):

29.10.1923-29.10.1929 arasında 1.evde (7 derece 46 dk. Yengeç - 1 derece 17 dk.Aslan)

29.10.1929-29.10.1935 arasında 2.evde (1 derece 17dk. Aslan - 23 derece 46 dk Aslan)

29.10.1935-29.10.1941 arasında 3.evde (23 derece 46 dk. Aslan - 16 derece 20 dk.Başak)

Bunların arasındaki tarihlerde de Yaş Noktası belirli yerlere ulaşır. Örneğin, 29.10.1926 tarihinde Cumhuriyetin ilanının üzerinden 3 yıl geçmiş olduğu için, Yaş Noktası 1.evin ortasına gelmiş olacaktır. Bu makalede 1923-1938 arası ele alındığından, Yaş Noktası 1.evden henüz 3.eve kadar ilerlemiş olup, Yengeç, Aslan ve Başak burçlarından geçmiştir.

Yaş Noktası ile ilgili daha detaylı açıklamalar şu makalede görülebilir: https://www.astro.com/astrology/opa_article220223_t.htm

Not: Huber haritası ve buna ait Yaş noktası tablosu astro.com adlı web sitesinden çıkartılabilir. Veri girildikten sonra: Harita çizim stili-Huber stili, Koch ev sistemi, Ek tablolar


Yazar: Ferhan Çeçen

Ferhan CecenFerhan Çeçen Kimya/Çevre mühendisi olup, Boğaziçi Üniversitesi’nde öğretim üyesidir. Sayın Hakan Kırkoğlu’nun Göklerin Bilgeliği adlı astroloji okulunun tüm programlarını tamamlamıştır. ISAR CAP sertifikasına sahiptir (CAP ISAR). E-posta: cecenfer@gmail.com


© 2025 - Ferhan Çeçen

Mevcut gezegen durumu
14-Ara-2025, 08:26 UT/GMT
Güneş2235'35"23s14
Ay2021'35"10s47
Merkür34' 2"19s11
Venüs1659'33"22s37
Mars2916'25"24s12
Jüpiter2326' 6"r21n36
Satürn2523'33"3s58
Uranüs2831'34"r19n38
Neptün2922'37"1s29
Plüton213'14"23s20
K.Ay Düğümü(T)130'26"r6s41
Kiron2246'22"r9n21
sembollerin açıklaması
Anın Haritası