Satürn ve Neptün: Koç Burcunda Kavuşmalarını Beklerken

Yazan: Anne Whitaker

Eski düzen değişir, yerini yeniye bırakır...

Saturn-Neptune Aries
Eski değişiyor ...
Kaynak: Peter H, Pixabay, Astrodienst tarafından üzerinde değişiklik yapılmıştır.

Kolektif Anlamda

Lord Tennyson Alfred’in tarihli kehanet niteliğindeki şiiri Arthur’un Ölümü’nde çok güzel ifade ettiği gibi, 2025 ilkbaharında yaşanacak değişimi fark etmemek için internet erişimi olmayan ıssız bir adada bir kayanın altında saklanıyor olmanız gerekirdi.

Satürn ile Neptün’ün Balık burcunun son derecelerinde kavuşmak üzere olduğu tarihleri Google’da ararken şöyle bir yoruma denk geldim:

Satürn ve Neptün’ün Şubat 2026’da Koç burcunda gerçekleşecek olan bu önemli kavuşumu, 1989’da Berlin Duvarı’nın yıkılmasıyla tohumları atılan küresel kapitalist ideolojilerin nihai olarak çözülüşünü simgeleyecek. Aynı zamanda mevcut jeopolitik güç dengesinin sonunu da işaret edecek.
- (26 Ocak 2025’te Google’da yayımlandı)

Bu öngörünün ilk bölümünün doğru olup olmadığını bekleyip göreceğiz.

Ancak, Donald Trump’ın kısa bir süre yeniden ABD Başkanı seçilmesinin ardından, “mevcut jeopolitik güç dengesinin sonunu” yaşıyoruz. Bu satırları yazarken (Mart ayının ortası), Satürn 22° Balık’ta, Neptün 29° anaretik Balık derecesinde bulunuyor. Neptün’ün 30 Mart 2025’te ilk kez Koç burcuna geçişinden hemen sonra 29 Mart’ta 9° Koç burcunda bir Güneş Tutulması yaşandı.

Satürn ve Neptün’ün Balık ve Koç burcundaki dansı 2025 boyunca sürecek. Satürn bu yıl ilk kez 25 Mayıs’ta Koç burcuna girecek. Tam kavuşum ise 20 Şubat 2026’da Koç burcunun 0 derecesinde meydana gelecek ve bu iki gezegen 2027 ilkbaharına kadar Koç’un etkisinde kalacak.

19. ve 20. yüzyıllarda meydana gelen kavuşumları incelemek çok heyecan verici çünkü bu kavuşumun eski Sovyetler Birliği’nin kaderiyle yakından ilişkisi olduğunu görüyoruz. Marx ve Engels Komünist Manifestoyu 1846 yılında meydana gelen Satürn-Neptün kavuşumundan sonra yayınladı ve bu kavuşum da anlamlı bir şekilde Kova burcunda yaşandı. Daha sonra Karl Marx, 1882 yılında Boğa burcunda meydana gelen kavuşumu takiben 1883 yılında öldü.

1917 yılında Aslan burcunda yaşanan kavuşum Rus Devrimi’ne şahit oldu. Stalin, 5 Mart 1953 tarihinde, 1952-53 yıllarında meydana gelen Terazi kavuşumu sırasında öldü. Oğlak burcundaki Satürn-Neptün kavuşumunda, kavuşumun gerçekleştiği 10 Kasım 1989 tarihinde Berlin Duvarı yıkıldı.

Yaklaşan Satürn-Neptün kavuşumu, bir kez daha SSCB’nin (Aralık 1991’den beri Rusya Federasyonu’nun) kaderini, savaşın harap ettiği istikrarsız dünyanın gündemine taşıyor.

Örneğin, 2022’nin bahar aylarında Rusya Ukrayna’yı işgal ettiğinden beri Avrupa’da savaş devam ediyor. Ancak son zamanlarda ABD ve Ukrayna arasında bir ateşkes antlaşması yapıldığı ilan edildi ve bu da ABD’nin Ukrayna’ya askeri ve istihbarat desteğini yeniden sağladı. Başkan Putin’in bu anlaşmayı kabul edip etmeyeceğini zaman gösterecek.

Yerleşik yapılar (Satürn), çözülmekte olan ideallerle (Neptün) karşı karşıya gelip yok oluyor. Astrolog Maurice Fernandez’in Satürn ve Neptün’ün 2025-2026 yıllarında büyük kavuşumu hakkında yazdığı makaleden bir alıntı yapacak olursak (When Walls Collapse and Heroes Rise (Duvarlar Yıkılıp Kahramanlar Yükseldiğinde)):

..Satürn ve Neptün, daha yüksek spiritüel standartlara karşı sorumlu olmamız gereken daha alçak gönüllü bir gücü temsil etmek için kavuşuyor. Bu kavuşum, Dünya(Satürn) üzerindeki yönetimin, evrensel düzenin daha aydınlanmış bir vizyonuna (Neptün) ulaşması için bir fırsattır...

Peki, umarız öyle olur. Olumlu bir bakış açısıyla yaklaşacak olursak, dünya düzeninin şu anda sürüklendiği çalkantı ve kaostan birkaç yıl içinde çıkabilir ve sis dağıldıkça yukarıdaki alıntıda bahsedilen 'daha yüksek spiritüel standartların' belirginleşmeye başladığı küresel bir topluluğa ulaşabiliriz.

Kolektif/Bireysel Anlamda

Kısa bir süre önce, artık yayınlanmayan ama herkesin çok özlediği Dell Horoskop dergisinin onursal editörü Ronnie Grishman’ın, bu Satürn/Neptün döneminin etkisine dair görüşlerini, bu dönemin anlamını ve bize sunduklarını anlatan harika bir yazı okudum. Yazıyı okumak ve anlamak için zaman ayırmanızı öneririm:

Photos
Yaşamın Geçitleri...
Kaynak: Michal Jarmoluk, Pixabay

…Hepimiz şu anda hayatımızda önemli geçişlerle karşı karşıyayız. Ruhsal sözleşmeler bizi çağırıyor; bu sözleşmelerin birçoğu sona eriyor… Her birimiz, öyle ya da böyle yas tutuyoruz ve bunun için alan açmamız gerekiyor; eski benliğimizin, konfor alanlarımızın ve güvenliğimizin yasını tutuyoruz…

Geçip gidenlerin yasını tutuyoruz… Ama aynı zamanda da bilinçli ya da bilinçsiz olarak, önce Satürn’ün sonra da Neptün’ün Mart ve Mayıs aylarında 0 derece Koç burcundan (Koç Noktası) geçmesiyle ve 1989’dan bu yana ilk kez 2026’da Şubat sonunda kavuşmasıyla yeni doğacak enerjiler için yer açıyoruz.

Satürn en son Koç burcuna 1996 yılında girdi; çağ belirleyici Neptün, 12 Nisan 1861 yılında Amerikan İç Savaşı’nın başlamasından bu yana Koç burcuna hiç girmedi. Dikkat çekici bir şekilde, Neptün hemen ertesi gün Koç burcuna girdi ve 1876 yılına kadar bu burçta kaldı. Koç burcundaki Neptün transiti, genellikle toplumsal çalkantılar, devrimci hareketler ve iç savaşlar da dahil olmak üzere çatışma yaşanan dönemlerle ilişkilendirilir çünkü Koç’un saldırgan ve hareket odaklı enerjisi, Neptün’ün çözüp eriten ve idealist doğasıyla birleşir.

Balık burcunun son derecelerine ve Koç burcunun ilk derecelerine ‘takılmış’ olan bizler, kesinlikle bu olağanüstü çalkantıyı, belirsizliği, çözülmeyi ve varoluşun bir hâlinden diğerine doğru yavaş ama kaçınılmaz bir geçişin etkisini derinden hissediyoruz.

Kişisel Anlamda

Evet kesinlikle yaşadım…

Ailem, akrabalarım, arkadaşlarım, öğrencilerim ve iş arkadaşlarımın çoğu son derece zorlayıcı ve acı dolu zamanlardan geçiyor. Beklenen ya da ani ölümleri, çeşitli travmaları, ciddi hastalıkları doğrudan yaşayanlar kadar, onların yanında durup elimizden gelen desteği vermek isteyen bizler için de çok zor. Ben de bu süreçten yara alarak çıktım. Satürn/Neptün arketipine uygun olarak, hayatlarımızın güvenilir ve bilindik alanları yavaş yavaş aşınıyor ve çözülüyor… Koç burcunun yeni ilhamlara ve bilinmeyene doğru cesur yolculuklar yapma dinamizmi, pek çoğumuzun içinde bulunduğu acılı belirsizlik içinde kendini göstermeye henüz hazır değil.

Ancak çalışmalarımı yakından takip edenler bilir ki, Jung’un şu ilkesini aklımdan çıkarmamaya çalışırım:

Bu hayattaki görevimiz, zıtlıkları uzlaştırmaktır.

Gölgenin ve Işığın büyük kutupları; hayatımızda denge sağlamak ve kabullenmek için, aynı zamanda olayların olmasını istediğimiz gibi değil de oldukları gibi olmasına karşı iç huzuru geliştirmemiz için onurlandırılmalıdır. Şu anda ise halletmemiz gereken en önemli konu; Satürn ve Neptün arasındaki, yani Yapılandırma ve Çözülme arasındaki dengeyi bulmaktır.

Zıtlıkları uzlaştırma gibi bu büyük ve ömür boyu süren görevi ele alırken, astroloji çalışmanın, öğretmenin ve uygulamanın son derece yararlı olduğunu fark ettim. Astroloji, zorlu transitler yaklaşırken insanı tedirgin etse de sembolik bir perspektif sunuyor ve insanın kendi küçük enerji “çipini” (ya da doğum haritasını diyebiliriz) içinde yaşadığımız zamanın daha geniş ve hâkim enerji alanıyla ilişkilendirmesine de olanak veriyor.

Anne natal
Anne'in Doğum Haritası
Kaynak: Astrodatabank

Doğum haritamdan görülebileceği gibi, benim için gezegen geçişlerinden çok 11. ve 12. evimde Aslan burcunda toplanan gezegenler tetiklendiğinde yıkımlar ve yeniden yapılanmalar yaşıyorum. Yine de şimdilik hâlâ hayattayım ve o büyük gezegensel arketiplerin, Satürn, Uranüs, Neptün ve Plüton’un (ya da tanrıların diyebiliriz, nasıl isterseniz) önüme çıkaracağı uzun ve nihai sınavlar ve zorluklara kader tarafından itiliyorum.

Hepsi aynı anda bana sesleniyor. Endişe duymadığımı söylersem yalan olur.

Yine de son birkaç yılda başıma gelen beklenmedik ve fazlasıyla değişken olayları düşündüğümde (ve bu olaylarla ortaya çıkan fırsatları gördüğümde), hayatımın gerçekten de o büyük enerjilerin çağrısına cevap verdiğini fark ettim. Liz Greene’in 1990’lı yıllarda verdiği seminerlerden birinde söylediği gibi:

“Tanrı ne istiyorsa vermek zorundasın. Ama bu tanrı Mars ise, ona bir buket çiçek sunma!”

Mart 2023’te Plüton’un Kova burcuna geçişi, hayatımda ilk kez evime yakın bir iş yerine geçmemi sağladı ve bu fırsat hiç ummadık bir şekilde aniden gelişti. Farklı kültürlerden insanların olduğu, biraz eksantrik ama sıcakkanlı o topluluğun bir parçası olmayı çok seviyorum.

Mayıs 2024’te anaretik derecedeki Neptün’ün, MC/Kuzey Ay Düğümü kavuşumuma yaptığı altmışlık açı ve 10. evime yaptığı kare açı, A Neptunian Night Sea Journey (Neptünyen Gece Deniz Yolculuğu). adlı kitabımı yazmaya başlamama denk geldi. Bu, 1998-2012 yılları arasında Neptün’ün Kova burcundaki transitinin 12. evimde Aslan burcundaki bütün gezegenlerime karşıt açı yaptığı dönemdeki uzun ve zorlu deneyimlerimin bir hikâyesidir.

Zamanlama son derece anlamlı, Plüton da önümüzdeki yıllar boyunca doğum haritamın aynı bölgesinden geçecek. Bu nedenle hem fevkalade içsel yolculuğumun hem de dış dünyada dengemi bulmanın bir kaydı olarak tuttuğum günlükler ve defterler vasıtasıyla o dönemin derinliklerine yeniden dalmak, hem Neptün’e hem de Plüton’a istediklerini vermenin oldukça etkili bir yöntemi gibi görünüyor.

Ayrıca Mayıs 2024’te, Uranüsyen açıdan eksik kalmış bir alan beklenmedik bir şekilde benim için deniz kenarında bir sığınak yarattı ve kapanıp kitabımı yazmak için bana bir alan tanıdı. İnsan olmanın son derece sınırlı algılaması içinde, en azından şimdilik bu büyük gezegensel tanrılara uygun bir şeyler sunmayı başarıyor gibiyim…

Satürn Neptün’e yavaş yavaş yaklaşıyor. Mart sonunda Neptün, Mayıs’ın son haftasında da Satürn Koç burcuna giriyor. Bunlar olurken, bu gezegenlerin 10. evimdeki 1,5° Yengeç burcundaki Mars’a yaptıkları karenin kesinleşmek üzere olduğunu hissediyorum. Bu, hem kitap projeme odaklanarak ilerlemeye karşı direncimi (örneğin kanepede uzanıp iyi bir kitap okumak) ve çabalarıma bir biçim verme ihtiyacımı tetikliyor. Mars, Satürn ve Neptün’ün kolay bir enerji kombinasyonu olduğu söylenemez…

Bu durum benim için nasıl şekillenecek? Ve bu güçlü ve çelişkili Satürn/Neptün alanına “bağlanmış” sizler için durum nedir? Deneyimlerimizi karşılaştırmak harika olurdu …

Bir yandan da yazı yazma sığınağım kullanıma hazır olurken, 2024 yılı sonbaharından beri 36.000 kelimede takılı kalmış A Neptunian Night Sea Journey (Neptünyen Gece Deniz Yolculuğu), adlı kitabımın taslağına da devam etmeye çalışıyorum.

Satürn ve Neptün’ün, 2025 yılı boyunca sürecek Balık ve Koç burçlarındaki uzun süreli dansının ardından 2026 yılının Şubat ayında 0 derece Koç burcunda kavuşmaları, dünya için, özellikle de haritalarında Balık burcunun sonu ile Koç’un başına “bağlı” kalan bizler için büyük bir enerjisel dönüşümü başlatacak. Mars tarafından yönetilen bu burç, yaşamın enerjik yeni özünün yükselişini müjdeliyor:

Galli şair Dylan Thomas’ın aynı adlı şiirinde de dediği gibi:

...Yeşil fitilden geçerek çiçeği açtıran güç

Herkese İyi Yolculuklar dilerim! Güç sizinle olsun…

Mevcut gezegen durumu
14-Ara-2025, 08:26 UT/GMT
Güneş2235'35"23s14
Ay2021'35"10s47
Merkür34' 2"19s11
Venüs1659'33"22s37
Mars2916'25"24s12
Jüpiter2326' 6"r21n36
Satürn2523'33"3s58
Uranüs2831'34"r19n38
Neptün2922'37"1s29
Plüton213'14"23s20
K.Ay Düğümü(T)130'26"r6s41
Kiron2246'22"r9n21
sembollerin açıklaması
Anın Haritası